6 Nisan 2010 Salı

saflık

Beni gülümseten, düşündüren biraz da hüzünlendiren bir olayı paylaşmak istiyorum. Geçenlerde dotlarımızla oturmuş birşeyler yudumlarken gürülyüyü duyup arkamıza döndük ki yerde uzanmış biri. Belli ki düşmüş. İlk aklıma gelen panikle epilepsi nöbeti geçiriyor olabileceği idi. Ancak eğilip ilgilenince ve nöbet geçirmediğini farkettiğimizde kalkmasına yardım ettik. Kalktı, yaklaşık onsekiz yirmili yaşlarda ve engelli olduğunu farkettiğimiz genç çocuk teşekkür etti, ardından da "AÇIM" dedi. Her ne kadar engeli de olsa bu tür uygunsuz isteme davranışını pekiştirmek istemedim kendi adıma. Ailesinin orada olup olmadığını sordum. Yine ısrarla aç olduğunu tekrarladı. Masadaki arkadaşımız yanına çağırıp cebinden çıkardığı 20 TLyi ona uzattı ve "Gidip sitediğin yemeği ye" dedi. Arkadaşımıza davranışının aslında yanlış olduğunu ve bu şekilde uygunsuz para isteme davranışını pekiştirebileceğini söylediysem de para verildi ve çocuk gitti. Biz sohpetimize devam ederken birden masaya doğru bir el uzandı. Bu el 10 TL tutuyordu. Az önce parayı alıp giden çocuk bir elinde yemek tepsisi, diğer elinde 10 TL bize bakıyordu. "Bu para sizin, para üstü" dedi. Hepimiz birbirimize bakakaldık. Gerçekten ihtiyacı olan yemeği almış artan parayı da getirmişti. Arkadaşımız şaşkınlıkla bu paranın da onda kalabileceğini söyledi. Çocuk teşekkür etti ve uzaklaştı.
Yaşadığımız bu olayda sadece karnını doyurmak için para istemesi, her ne kadar para istemesi yanlış da olsa ardından artan parayı getirmesi kirlenmemişlik, saflık değil mi? Bu olay aynı zamanda bana, canlılar içinde hayvanların beslenmek için ihtiyaçları kadarı için avlandıklarını, ancak insanların, tam tersi büyük bir hırsla ihtiyacından fazlasını elde etmeye çalıştıkları gerçeğini hatırlattı. Elbette bu bir meziyet değil ve böylesi bir hırs çok da tehlikeli. Tam da tüketim toplumu olmamız için tüm imkanlar önümüze tepeleme sunulurken böyle temiz ve saf tarafları farketmek açıkçası bende çok farklı duygular uyandırdı.

2 yorum:

  1. Bu zamanda böylesine bir dürüstlük ile karşılaşmak gerçekten insanı çok şaşırtıyor. Neredeyse tüm manevi değerlerimizin, o güzelim adetlerimizin, geleneklerimizin, göreneklerimizin unutulmaya, unutturulmaya çalışıldığı bu günlerde, böylesine güzel şeyleri duymaya çok ihtiyacımız var. Ve blog dünyasında karşılaştığım sizin gibi yardımlaşma etkinliklerine önem veren, benim de elimden geldiğince katkıda bulunmaya çalıştığım arkadaşları bulmaktan çok mutluyum. Şimdi blogunuzu bir gezeyim:)

    YanıtlaSil
  2. Bundan sonra http://www.harika-harikadunya.blogspot.com adresinde olacağım.

    YanıtlaSil